Walter Benjamin, Sanat Eserinin Aurası ve Yeni Medya Sanatı

Ayla Torun

Abstract


Walter Benjamin, 1935 yılında yazığı “Tekniğin Olanaklarıyla Yeniden Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı” makalesinde, fotoğraf ve ardından sinemanın hayatın içine yeni girdiği 20. yy başında, bu teknolojik yeniliklerin sanat eserine etkilerini değerlendirir. Bir sosyal üretim formu olarak sanatın önemini fark eden ilk kişi olduğu düşünülen Walter Benjamin’in sözkonusu makalesinde, yeni teknolojik araçların sağladığı imkanlarla ortaya çıkan sanat tartışılmıştır.

Sanatsal üretimin aurası, burada ve biriciklik özelliğinin, yeniden-üretimle gerçekleştirilemeyecek bir nitelik olduğu saptamasını yapan Benjamin; sanat eserinin teknik yolla yeniden-üretimini ayrı tutar. 1900’lerin başından itibaren ”tekniğin olanaklarıyla yeniden üretilebilen” sanat yapıtı şimdi, burada ve biriciklik kıstaslarından uzaklaşırken, günümüzde çoğaltılabilir ve ağ üzerinden izlenebilir niteliğiyle, teknolojik gelişmelerin sağladığı bir değişime uğramıştır. Bugünün iletişim teknolojileriyle artık aurası ve biriciklik niteliği ortadan kalkan sanat eseri, yeni medya araçlarıyla birlikte geniş bir perspektifte üretilegelmektedir. Auranın kaybı, izleyicinin internet ortamında gördüğü eseri, belki de daha büyük bir merakla gidip yerinde görme ihtiyacı hissetmesiyle giderilmektedir. Flaneur bilinçli bir gezgin olarak şehirde çevresini izlerken, digital flaneur da aynı amaçla interneti kullanarak sanat eserine ulaşmaktadır.

Benjamin’in makalesinde kıstaslarını tartıştığı sanat yapıtı, değerlendirildiği dönemden çok daha ileri boyuttaki teknik olanaklarla yeniden üretime konu olmaya ve bu imkanları kullanarak var olmaya devam etmektedir.


References



Full Text: PDF

Refbacks

  • There are currently no refbacks.


International Multilingual Academic Journal

Copyright © IMAJ 2023